AYM kararı tanınmadı: Barış Pehlivan denetimli serbestliğe rağmen cezaevine girdi
Türkiye’de denetimli serbestlik sistemi 20 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu sisteme göre, cezaevi idaresinin değerlendirme raporuna göre hükümlü infazının son yılında cezaevinden çıkabiliyor. Cezası en az 1 yıl olan hükümlü hakkında kamu davası açılması halinde infaz hâkiminin kararına göre açık cezaevine gönderilebilir.
AYM ‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLALİ’ DEDİ
Denetimli serbestlik sisteminde serbest kalan hükümlünün yargılanmaması koşulu gazeteciler için risk oluşturmaya devam ediyor. Anayasa Mahkemesi, Bekir Coşkun’un 2014 tarihli kararında denetimli serbestlik sisteminde dava açılmama şartının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini belirtti.
Coşkun’a yazdığı mektup nedeniyle verilen 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasının açıklanması ertelendi. 5 yıldır kontrollü özgürlük tedbiri kullanan Coşkun, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yargıtay, kararında şu ifadelere yer verdi:
“Yazar olan başvuru sahibinin bu süre içinde idam cezasına çarptırılma riski her zaman vardır. Yaptırım olma kaygısı bireyler üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir ve sonunda kişi kontrol sürecini yeni bir belge olmadan geçse bile mahkûmiyet halinde, kişi ileride bu etki altında niyet beyanı yapmaktan veya basın faaliyetinde bulunmaktan kaçınacaktır.Sonuç olarak, başvurucunun cezasının ileride infaz edilebileceği ihtimalinin gerginlik ve ceza telaşı yarattığı kabul edilmelidir. .”
COVİD – 19 İZNİ OLMAYACAK 7 AY HAPİS HAKKINDA OLACAKTI
Gazeteci Barış Pehlivan da bu kural nedeniyle geçen hafta cezaevine girdi. Pehlivan, Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı internet sitesinde yayınlanan “Odatv Libya Şehidinin Sessiz ve Törensiz Gömülü Cenaze Görüntülerine Ulaşıyor” başlıklı haberden 5 gazeteciyle birlikte 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. geçmişte şef.
6 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan Pehlivan’a verilen ceza, Yargıtay tarafından onadı. Denetimli serbestlik sistemi sayesinde bir daha cezaevine girmeyen Pehlivan hakkında Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner’in adını kodlayarak yazdığı için “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla 30 Mart 2023’te dava açıldı. onun makaleleri. Güreşçi bu dava yüzünden açık cezaevine girdi. Aynı gün tahliye olan güreşçi, Covid-19 pandemisi nedeniyle başvurulan izin olmasaydı Ocak 2024’e kadar cezaevinde kalacaktı.
AVUKAT ERSÖZ: ESAS TEMEL HARÇLARIN YAPILMASI GEREKİYOR
Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, denetimli serbestlik sistemine getirilen kural nedeniyle müvekkilinin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Newspaper Wall’a konuşan Ersöz, “Müvekkilim tanınmış bir gazetecidir ve bu nedenle yazdığı yazılar veya haberler çerçevesinde birçok kişi hakkında suç duyurusunda bulunabilir” dedi.
Ersöz, “Denetimli serbestlik kararı kaldırılırken müvekkilin mesleği ve içinde bulunduğu durum dikkate alınmadı. Müvekkilin yazılarına ve gazeteciliğine karşı duruşu ve görüşü olan, fikirlerine katılmayan muhalifleri var. , bu muhalifler de müvekkilin denetimli serbestliğinin kaldırılması ve davanın denetimli serbestlik statüsünün askıya alınması için asılsız suçlamalarda bulunuyorlar.Ondan kurtulmak için hakkında asılsız suçlamalarda bulunmaları kaçınılmaz.”