prof. Dr. Ünal: Erdoğan-Putin görüşmesinin öncelikli konusu tahıl koridoru
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaklaşık bir yılın ortasından sonra karşı karşıya gelecek. Türkiye’de seçim süreci öncesinde bir araya gelen iki lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından ilk kez bir araya gelecek.
Geçen yıl iki lider Ekimay Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın (CICA) 6. Zirvesi Gün yüzüne çıkmıştı. Bu toplantı sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘Ayrıca gaz merkezikurulmasını teklif etmişti
Bu süreçten sonra iki cumhurbaşkanı yüz yüze görüşmese de bölgesel konulara ilişkin sık sık telefon görüşmeleri yaptı. Erdoğan ile Putin’in sonu telefonkonuşma 2 Ağustostarihinde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan MacaristanZiyaretinin ardından yaptığı açıklamada “Eylül ayında Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunlukta fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze görüşüp konuşacağız” dedi.kelimeleri kullandı.
İki cumhurbaşkanının görüşmesinde bölgesel konuların yanı sıra tüm dünya yakından ilgileniyor. tahıl koridoruAnlaşmaya geri dönüş konusunun gündeme gelmesi bekleniyor.
‘Türkiye-Rusya ilişkilerinde gerileme yok’
Uluslararası faiz uzmanı Prof. Dr. Hasan ÜnalYaklaşık bir yılın ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in ortasında gerçekleşecek görüşmeyi Sputnik’e şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’deki seçimlerden sonra Putin’in Türkiye’yi ziyaret edeceği konuşuluyordu. Türkiye ve Rusya’nın ortasında tartışılacak pek çok bahis var. Bu toplantı muhtemelen biraz gecikti. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesi, Zelenskiy-Erdoğan görüşmesi sonrasında neo-Nazi komutanların serbest bırakılması, bazı çevreler tarafından sözde Türk-Rus çıkarlarında bir gerileme olarak algılandı. Hiç bu şekilde olduğunu düşünmemiştim. Bunu Valdai Fikir Organizasyonu’na yazdığım yazıda da belirtmiştim. Çok kutuplu dünya düzenine uygun olarak Türkiye’nin dış politikasında geriye gidiş yoktur. Rusya’yı çok kutupluluğu kurma mücadelesi veren bir ülke olarak, Türkiye’yi ise çok kutupluluğu bir bilgi olarak kabul eden ve bundan faydalanmaya çalışan bir ülke olarak düşünürsek konuyu daha iyi anlayabiliriz. Bu açıdan bakıldığında bu toplantı benim için sürpriz değil.”
‘Asıl konu tahıl koridoru’
Prof Dr Ünal, toplantının en değerli konusunun tahıl koridoru olduğunu belirtti. “Bu toplantının ana konuları şu sıralar üzerinde en çok çalışılan tahıl koridoru konusu olacak. Bu anlaşmanın süresi dolduktan ve Rusya bu anlaşmadan çekildiğini resmen duyurduktan sonra yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu düzenlemenin Ukrayna’nın istediği gibi olması mümkün ve mantıksızdır. Ukrayna’nın tahılları, Ukrayna karasularından Romanya karasularına, oradan Bulgar karasularına, oradan da boğazlara gitse bile böyle bir düzenleme olmayacak. Bu çok tehlikeli olurdu. Çünkü bu gemilerin dönüşte silah alıp almayacağının kontrol edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla Rusya onları vurabilir. Anlaşma sağlanamadığı için hepsini aramak mümkün değil. Ayrıca Rusya bu tahıl anlaşmasından çekilirken başta Odessa olmak üzere Ukrayna limanlarını da bombaladı. Anlaşma olmadığı takdirde bu limanlardan düzenli bir şekilde yükleme-boşaltma yapılamaz. Bu açıdan bakıldığında Ukrayna’nın teklifi mantıklı değil. Rusya böyle bir şey söylüyor. Geçen yıl Putin’in bir teklifi vardı. Böylece Türkiye’yi bir güç merkezi, aynı zamanda bir tahıl merkezi haline getirebiliriz. Şu anda orada şaşmaz bir eğilim olduğunu düşünüyorum.”dedi ve ekledi:
‘Rusya’dan gelen tahıl Türkiye’de işlenip satılabilir’
“Rus tahılı Türkiye’ye yeniden ihraç edilebiliyor, orada işleniyor, bir kısmı da işlenmeden yeniden ihraç ediliyor. Oradan gelen tahıl aslında Türkiye’nin tahılı olarak satılıyor. Türkiye dünyanın en büyük un sanayilerinden biri olan makarnaya sahip” sanayi, çikolata ve bisküvi endüstrileri nüfusuna oranla daha fazladır.Dolayısıyla Rusya’dan gelen tahıllar Türkiye’de işlenip satılabilir.Tahılların Rusya limanlarından Türkiye’ye güvenli bir şekilde ulaştırılması konusunda Ukrayna’nın bu limanlara baskın yapmaması sağlanmalıdır. Anlıyorum, Türkiye geçen yıl tahıl anlaşmasının devamını istiyor. Ancak Rusya, Batı dünyasının taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle buna karşı çıkıyor. Ukrayna’da tahıl anlaşmasının devamı niteliğinde olduğu için pek istekli görünmüyor. Batı dünyasının Türkiye ile Rusya da tahıl anlaşması yapabilir. Ukrayna ile de yapılması mümkündür. Ukrayna tahılı da yeniden ihraç ediliyor. Ancak gelen gemilere baskın yapılmasını önlemek için hem Ukrayna hem de Rusya’nın taahhütte bulunması gerekiyor. ve şu koridordan geçiyorum. Bu en önemli önceliklerden biri olacak.”
‘Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri gündeme gelebilir’
İki cumhurbaşkanının konuşacağı konuların ortasında bölgesel gelişmelerin olabileceğini belirten Ünal, “Enerji üssü olma meselesi de kıymetli. Ayrıca Türkiye ve Rusya’nın ortasında büyük ölçekli ticaret, ekonomik ilişkiler, nükleer santral gibi birçok konu var. Bunların yanı sıra tartışılacak bahislerin ortasında da Azerbaycan-Ermenistan İtilafının yer aldığını düşünüyorum. Rusya’nın Ermenistan üzerinde önemli bir etkisi var. Karabağ Han kentindeki Ermeni aşırıcıların iki ülke arasında geniş çaplı bir uzlaşmayı engelleme girişimleri bir an önce sona ermelidir. Han şehri Karabağ’ın Azerbaycan’ın egemenliği altına alınması ve bunun iki ülke arasında bir anlaşma ile tescil edilmesi gerekiyor. Türkiye bu konuda Ermenistan’a birçok yardım ve takviye sağlıyor. Bu anlaşma çerçevesinde daha fazlasını yapabilir.”yorumunu yaptı.
‘Suriye masaya yatırılacak’
İki liderin görüşmesinde ele alınacak değerli konuların ortasında Suriye meselesinin yer alacağını belirten Prof. Dr. Ünal “Bir diğer bahis ise Suriye ittifakıdır. Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşmeye çok ihtiyaç var. Suriye’nin ikna edilmesi, ülkedeki mültecilerin geri gönderilmesi ve teröre karşı birlikte çalışılabilmesi için, Adana Mutabakatı’nın güncellenmesi yönündeki tüm iddiaların iki cumhurbaşkanının gündeminde olacağını düşünüyorum. Aslında bu bahisler muhtemelen şu anda büyük ölçüde sonuçlandırılıyor. Bunların dışında Türkiye ile Rusya arasındaki çıkarların da çok kutupluluk ruhuna uygun olarak yeniden belirleneceğini göreceğiz.söz konusu.