“Deprem bölgesindeki kadınların yarısı kayıt dışı çalışıyordu”
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Emar (İş Araştırma Dairesi) tarafından hazırlanan, Türkiye’de kadın istihdamının OECD ve AB ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak ele alındığı “Kadın Emeği Raporu 2023” yayınlandı.
Her yıl dünyada ve Türkiye’de kadın emeğinin durumunu yeni bilgiler ışığında düzenli olarak güncelleyen raporda, bu yıl depremden etkilenen illerde kadınların çalışma hayatındaki durumunun öncelikli olarak incelendiği belirtildi. .
Rapora göre sarsıntı öncesi dönemde Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde kadınların işgücüne ve istihdama katılımı düşüktü. Bölgedeki işgücünün yüzde 73’ünü yani 2 milyon 292 binini erkekler, yüzde 26,7’sini yani 837 binini kadınlar oluşturdu.
Toplam istihdam; Yüzde 74’ü erkek olmak üzere 1 milyon 987 bin; Yüzde 25,6’sı olmak üzere 695 bini kadındı. Depremle birlikte kadın istihdamının çok önemli ölçüde azalacağı tahmin ediliyordu.
Deprem bölgesinde istihdam edilen kadınların yarısından fazlası kayıt dışı çalışmaktadır. Çalışan kadınların yüzde 48’i sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olarak istihdam edilirken, yüzde 52’si kayıt dışı istihdam ediliyor. Bu da deprem bölgesinde çalışan her iki kadından birinin 22 Şubat 2023’te açıklanan işsizlik ve kısa çalışma yardımlarından yararlanamayacağı anlamına geliyor.
Kadın işsizlerin yüzde 10’u sarsıntı bölgesinde yaşıyor
Deprem bölgesindeki kadınların işsizlik oranı, ülke genelindeki kadınların işsizlik oranından daha yüksektir. 2021’de kadın işsizlik oranı yüzde 14,7 iken bu oran deprem bölgesinde 2,1 puan artarak yüzde 16,8 olarak kaydedildi.
Türkiye’deki toplam kadın işsizliği 2021’de 1,5 milyon. Toplam kadın işsizliğinin yaklaşık yüzde 10’unu, yani 141.000’den fazla kadını deprem bölgesinde yaşayan kadın işsizler oluşturdu.
İstihdamda cinsiyet farkı yüzde 36,4
OECD verilerine göre Türkiye’de kadın istihdamı yüzde 34,3 iken, erkek istihdamı yüzde 70,7. OECD ve AB üyesi ülkelerin ortalamalarına bakıldığında; Kadın-erkek istihdam oranlarının birbirine yakın olduğu ve dolayısıyla istihdamda cinsiyet farkının daha düşük olduğu görülmektedir. OECD üyesi ülke ortalamasında kadın istihdamı yüzde 62,4, cinsiyet farkı yüzde 14,2; AB üyesi ülkelerin ortalaması yüzde 65, cinsiyet farkı yüzde 9,9 iken bu oran Türkiye’de ülke ortalamasının yarısı, yani yüzde 34,3. Ülkedeki istihdam ve cinsiyet farkı yüzde 36,4.
Kadın istihdamı son beş yılda sadece yüzde 1,9 arttı
Türkiye’de kadın-erkek istihdam oranlarını yıllara göre incelediğimizde, kadın istihdamının 2018’de yüzde 29,4 iken 2022 Aralık’ta 1,9 puan artarak yüzde 31,3’e çıktığı görüldü.
Kadın işsizliği AB ve OECD üyesi ülkelerin iki katından fazla
Türkiye’de kadın işsizlik oranı her geçen gün artıyor. OECD verilerine göre; Türkiye’de kadın işsizlik oranı %12,7 ile AB ve OECD üyesi ülkelerin ortalamasının iki katından fazladır. Kadın işsizliği AB üyesi ülkeler ortalamasında yüzde 6,4, OECD üyesi ülke ortalamasında ise yüzde 6,8’dir.
Türkiye’de geniş tanımlı işsiz kadın sayısı 4 milyon
Son 5 yıllık döneme detaylı olarak baktığımızda; Dar tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 14 civarında iken, geniş tanımlı kadın işsizlik oranının arttığı gözlendi. Dar tanımlı/resmi kadın işsiz sayısı 2018’de 1,4 milyon iken Aralık 2022’de 1,7 milyona yükseldi. Aynı dönemde geniş tanımlı kadın işsizliği 6 puan artarak yüzde 23,5’ten yüzde 29,5’e çıkarak 4 milyon 82 bine ulaştı. insanlar.
12,2 milyon kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına katılamıyor.
2022 4. çeyrek verilerine göre 9 milyon 663 bin kadın konut işleri nedeniyle çalışma hayatına dahil olamadığını belirtirken, çalışma hayatına dahil edilemeyeceğini belirten erkek sayısına ilişkin veri yok. konut çalışmaları nedeniyle hayat. Ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dahil olamadığını belirten kadın sayısı 2 milyon 286 bin iken bu bilgide yer alan erkek sayısı kadın sayısının beşte birine tekabül ediyor ve sadece 466 bin.
3,3 milyon çalışan kadın sosyal güvenceden yoksun
2022 4. çeyrek verilerine göre 10 milyon 298 bin kadın istihdamının 6 milyon 951 bini yani yüzde 67,4’ü kayıtlı istihdam edilirken, 3 milyon 347 bini yani yüzde 32,5’i kayıt dışı istihdam ediliyor. Bilgiler, Türkiye’de 3,3 milyon kadının sosyal güvencesiz çalıştığını gösteriyor.
Yarı zamanlı çalışan kadınlar arasında kayıt dışı çalışma oranı yüzde 68’e çıkıyor. 2022 4. çeyrek verilerine göre tam zamanlı çalışan kadın sayısı 8 milyon 642 bin; Yarı zamanlı çalışan kadın sayısı ise 1 milyon 656 bin kişi olarak kaydedildi. Tam zamanlı kadınların yüzde 74,3’ü kayıtlı, yüzde 25,6’sı kayıt dışı çalışırken, yarı zamanlı kadınların büyük çoğunluğu kayıt dışı çalışıyor. Buna göre yarı zamanlı çalışan kadınların yalnızca yüzde 31,8’i kayıtlı, yüzde 68,1’i ise kayıtsız.
Düşük sendikalaşma oranı
Kadınların sendikalara katılımının da düşük olduğu gözlemlendi. Ocak 2023 verilerine göre; Türkiye’de kadınların sendikalaşma oranı yüzde 10,4 iken erkeklerin sendikalaşma oranı yüzde 16,1. Bu verilere kayıt dışı istihdam da dahil edildiğinde, gerçek kadın personel sendikalaşma oranı 4,2 puan azalarak yüzde 6,2’ye; Erkek çalışanlar için bu oran 5,1 puan azalarak 11,2’ye inmektedir.
Günlük ücretliler kadınlardan yüzde 47 daha fazla kazanıyor.
Türkiye’de erkekler kadınlardan yüzde 20,84 daha fazla kazanıyor. Çalışma biçimleri açısından incelendiğinde, günlük çalışan erkeklerin kadınlara göre yüzde 47,39 daha fazla kazandığı görülüyor. Bu fark maaşlı çalışanlar için yüzde 16’dır. Ücretli çalışan erkekler kadınlara göre yüzde 16 daha fazla kazanıyor.
kadınlar daha fakir
Türkiye’deki resmi yoksulluk bilgileri cinsiyet karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, yoksulluktan en çok kadınların etkilendiği görülmektedir. Erkeklerde yoksulluk 8,5 milyon kişiyle yüzde 20,8; Kadınlar arasında yoksulluk 9 milyon kişi ile yüzde 21,8.